Telif Hakları Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz Yüz Yüze Konuşmalar: Yaşayan Edebiyat başlıklı bu çalışmamız Türk edebiyatının hayatta bulunan en önemli ve değerli 50 edebiyatçısı ile gerçekleştirilen Röportaj, Kitap, Televizyon Programı ve Sosyal Medya İçin VTR Üretimi Projesi’nden oluşmaktadır. Proje süresi içerisinde bazı edebiyatçılarımız başta sağlık olmak üzere çeşitli nedenlerle projeye dahil olmamışlardır.
Proje kapsamında Türk edebiyatının en önemli, nitelikli ve verimli 50 edebiyatçı, şair ve edebiyat eleştirmeni ile ayrıca 50 edebiyatçı-uzman yüz yüze konuşmuş; film ekibi de her bir usta ile ilgili 15 dakika civarında belgesel film oluşturmuştur. Bu anlamda elli edebiyatçı-şair ve yazarın yüz yüze konuşmalarının yer aldığı iki cilt kitap ile 50 adet kısa belgesel filmin kültür ve fikir hayatımızdaki ciddi bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyiz.
Kültür ve Turizm Bakanlığının da mali destekleriyle gerçekleşen projede edebiyatçılarımızın bir kısmı, kendileri hayatta iken devletin böyle bir projeye destek vermesini, değer ve önemlerinin devlet tarafından takdir edilmesi olarak yorumlamışlar ve bundan dolayı çok mutlu olduklarını ifade etmişlerdir. Bir kısmı ise Türkiye’de ve hatta dünyada ilk defa devlet tarafından sadece “edebiyat, şiir, eleştiri vb.” gibi özelliklerin öncelendiği sistemli ve ciddi bir faaliyete destek verildiğini vurgulayarak memnuniyetlerini ifade etmişlerdir.
Yüz Yüze Konuşmalar: Yaşayan Edebiyat başlıklı projemiz Prof. Dr. Nabi AVCI’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde başlamış ve Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ döneminde tamamlanmıştır. Keza Telif Hakları Derneği olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürleri Dinçer ATEŞ ve Dr. Şaban KARATAŞ Beyler ile Bakanlığın diğer görevlileri de bürokratik anlamda projeye her türlü desteği vererek bu değerli çalışmanın gerçekleşmesine katkı sağlamışlardır. Ayrıca bakanlık müsteşarımız Sayın Ömer ARISOY da başından sonuna değin projenin yanında oldular. Sayın Bakanlarımıza, Müsteşarımıza, Genel Müdürlerimize ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün değerli çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Projede yayın kurulu başkanı Hüseyin SU (İbrahim ÇELİK),üye olarak, Prof. Dr. Alaaddin KARACA ve Prof. Dr. Şaban SAĞLIK görev aldılar. Abdurrahim KARADENİZ yayın yönetmenliğini; Sevna SOMUNCUOĞLU ve Mehlika GİDER saha sorumluluğu ve sekreterlik görevlerini üstlendiler. MG Ajans’tan Ezgi CİVELEK ise proje kapsamında yer alan 50 edebiyatçı-yazar ile bunlarla konuşan 50 uzman-edebiyatçı, keza çekim ekibi ile konuşulan ve konuşanlar arasındaki her türlü bağı kuran oldu. Hepsine teşekkür ediyorum.
08.06.2016 tarihinde kurduğumuz Telif Hakları Derneği’nin değerli Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri de her türlü övgü ve teşekkürü hak etmektedirler. Prof. Dr. Durali YILMAZ, Prof. Dr. Cemal ZEHİR, Prof. Dr. Abdulkadir EMEKSİZ, Prof. Dr. Kadir CANATAN, Prof. Dr. Mustafa TEKİN, Doç. Dr. Nermin Özcan ÖZER, Doç. Dr. Süleyman DOĞAN, Selim ÇORAKLI, Serdar DEMİRCİ, Fatih SADIRLI, Recep İNCECİK, Hasan BAŞTÜRK, Zeki SAGATCI, Av. Cihan TUFAN ve Recep ARSLAN’ dan oluşan değerli yönetim ve denetim kurulu üyelerimizin şahsıma her türlü yetkiyi vermeleri, benim de çalışma sürecinde rahat hareket etmemi sağlamıştır. Hepsine teşekkür ediyorum.
Telif Hakları Derneği olarak Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılına kadar her yıl bu projemizin bir benzerini gerçekleştirmek ve böylece fikri mülkiyet sistemimizi zenginleştirmek ve güçlendirmek; yaşayan değerlerimizin hayatta iken model olmalarını sağlamak yönündeki projelerimize devam etmek arzusundayız. Böylece Cemil Meriç’in ifadesiyle: “Muhteşem bir mazimizi daha muhteşem bir geleceğe bağlayacak köprü olmak” yönünde görevimizi yerine getirmiş olacağız.
Cafer VAYNİ
Proje Koordinatörü
Telif Hakları Derneği Başkanı
“Oysa kelâm, bütünüyle haysiyettir.”
Cemil Meriç
Edebiyatımızın yaşayan elli sanatçısını kendi anlatımlarıyla kayıt altına alıp sanatçı kişiliklerini daha yakından tanımak, onların sesini ve duyarlığını geniş kitlelere, genç ve gelecek kuşaklara aktarmak, ‘nasıl’ sorusunun yol göstericiliğiyle sanatlarının, yazarlıklarının, düşünüş, söyleyiş ve varoluş biçimlerinin ayırdına varmak Yüz Yüze Konuşmalar: Yaşayan Edebiyat’ın varlık nedenidir. Dilimizin, sanatımızın, edebiyatımızın, düşünce ve hissiyatımızın yaşayan mimarları olan sanatçılarımızı, kapsamlı bir çalışmayla biraraya getirmek, onları; ses, görüntü ve yazıyla kalıcılaştırmak ve bu hâliyle ortaya çıkan bütünlüğü insanımıza, araştırmacılara, geleceğe, günümüz Türkçesinin ahenkli bir toplu duruşu olarak sunma heyecanı bu çalışmanın dinamizmini oluşturdu.
Yüz Yüze Konuşmalar, ‘Türkçeyle biz olma tutkusu’nun somut göstergesidir. Çünkü bu çalışma; siyasal, ideolojik eğilim ve yönelimleri, yaklaşım, yönseme ve çözümlemeleri türdeş olmayan edebiyatçılarımızın varlığını dilimiz, milletimiz ve geleceğimiz için bir atılım, bir zenginlik sayan ve belli bir olgunluk, yetkinlik ve verimlilik düzeyine ulaşmış bütün sanatçılarımızı kapsayacak bir anlayışla hazırlandı. Farklılıkları toplumsal ahengimizin bir sonucu gören, bu görüş ve düşünüş biçimini herkesle paylaşma kıvancı, daha önce yapılmamış ve dolayısıyla çok gecikmiş ancak bu yüzden bir o kadar da gerekli bir çalışmanın olası zorluklarını göze almamıza neden oldu.
Yüz Yüze Konuşmalar, bir yılı aşkın bir çalışma sürecinin sonunda ortaya çıktı. Öncelikle İbrahim Çelik, Şaban Sağlık, Alaattin Karaca ve Dinçer Ateş’ten oluşan yayın kurulumuz, edebiyatımızın belli bir olgunluk, yetkinlik ve verimlilik düzeyine ulaşmış âdeta köşe taşı niteliği kazanmış elli sanatçısını belirledi. Daha sonra, belirlenen bu sanatçılarımızla söyleşecek ‘sorankişi’ler belirlendi. Soruları hazırlayacak, söyleşileri gerçekleştirecek ‘sorankişi’lerin hem sanatçı olmasına hem de soru soracakları sanatçımızla sanatını yakından tanımalarına, türün dilimizdeki birikimine vâkıf olmalarına dikkat edildi. Bu yüzden soruları hazırlayan ve ‘Yüz Yüze Konuşanlar’ ya sanatçılardan ya da araştırmacılardan seçildi. Bütün bu belirlemeler yapılırken köşe taşı sanatçılarımızla da görüş alışverişinde bulunuldu. Önerileriyle tavsiyelerine olabildiğince uyuldu.
Hiç kuşkusuz Yüz Yüze Konuşmalar’ın içeriğini, ruhunu ve dokusunu oluşturan söyleşiler, hazırlanan soruların niteliğiyle doğru orantılıdır. Çünkü her sanatçımıza ortalama yirmi beş-otuz adet soru yöneltildi. Sorular; yazarın/sanatçının hayatına, hayat-sanat etkileşimine, eserlerinin oluşumuna, eserlerinin toplumsal ve düşünsel zeminine, teknik ve tematik ayrıntılarıyla bu ayrıntılarda gizlenen ustalık veya kusurlarına, Türk edebiyatıyla dünya edebiyatı bağlamında sanatçının duruşuna, yankısına ilişkin olmalarına; yazarın kuram veya poetikasına, eserlerinin ve sanat anlayışının ontolojik niteliklerine, sorunlarına dair kapsamlı ve ustalıkla hazırlanmış, ‘nasıl’ı ‘tartışan sorular’ olmalarına özel önem gösterilerek hazırlandı. Cevapların da okura; sanatçının hayatına, hayat anlayışına, sanatının ve sanat anlayışının derinliklerine, inceliklerine nüfuz etme olanağı sağlamasına, Türk edebiyatıyla dünya edebiyatı çerçevesinde sanatçıyı okurun konumlandırmasına katkı sunacak nitelikte olması amaçlandı. Ayrıca soruların, sanatçının eserleriyle yazdığı türlerde, araştırmacılar için de başvuru kaynağı olabilecek bir konuşma metninin ortaya çıkmasına imkân verecek nitelikte olmasına özen gösterildi. Bütün bu ön hazırlıklardan sonra, söyleşilerin şifahî yapılmasına gayret edildi; cevaplar, ‘yüz yüze’ alınmaya çalışıldı, daha sonra da sorularla cevaplar yazılı metin hâline getirildi.
Yazınsal çalışmalar çok boyutlu bir yaklaşımla sürerken özel olarak hazırlanan, yaklaşık on adet ‘Çekim Sorusu’na yazar ve sanatçılarımızın verdiği cevaplar da canlı söyleşi kayıtlarımızı oluşturdu. Bu kayıtların mümkün olduğunca sanatçılarımızın çalışma mekânlarında, kendi ortamlarında gerçekleşmesine özel önem verildi. Çekim için hazırlanan sorular, izleyicilerin edebî zevk ve ahenk duygusunu, dil bilincini hissetmelerine, yazma tutkusunun nasıllığına ilişkin fikir sahibi olmalarına, söyleşi bittiğindeyse yazı sıcaklığının, var etme heyecanının duyumsanmasına zemin hazırlamasına… Hepsinden önemlisi de yazıya, yazara, sanata ve sanatçıya ilişkin gönüllerde tatlı bir tebessüm belirmesine imkân verecek nitelikte hazırlandı.
Hiç kuşkusuz birbirine bağlı bütün bu çalışmalar özenli, düzenli, incelikli, özverili ve uzun soluklu bir ekip çabasıyla yürütüldü. Nereden bakılırsa bakılsın bu çalışma için en az, yüz yazar ve sanatçı emeğinin biraraya gelmesi gerekti. Bu bağlamda öncelikle Yüz Yüze Konuşmalar’a sorularıyla-cevaplarıyla hayat veren bütün sanatçılarımıza teşekkür ederiz. Bu arada programımızda olduğu hâlde birtakım gerekçelerle sormaktan veya cevaplamaktan kaçınan sanatçılarımızın da olduğunu belirtmemiz gerekir. İlkesel gerekçelerle Yüz Yüze Konuşmalar’a katılamayan kimi sanatçılarımız olduğu gibi programa sağlık nedenlerinden dolayı katılamayan sanatçılarımız da oldu. Sağlık nedenleriyle bu bütünde yer alamayan sanatçılarımızla Enver Ercan, Mehmet Niyazi Özdemir gibi aramızdan ayrılan sanatçı ve yazarlarımız bizlere bu çalışmanın ne kadar geciktiğini bir kez daha duyumsattı.
Öte yandan Yüz Yüze Konuşmalar’ın geniş ve usta bir emekçi grubunun gayretleriyle, usta dokunuşlarıyla ortaya çıktığını belirtmemiz gerekir. Soranlarla cevaplayanların tamamının aynı şehirlerde yaşamaması, kolektif çalışmaya uygun zaman aralıklarının darlığı veya böyle bir zamanın bir türlü bulunamaması gibi bir dizi güçlükle karşılaşıldı. Bütün bu güçlükleri aşmak, biraraya gelmesi gereken bileşenleri derleyip toparlayarak söyleşileri gerçekleştirmek, kayıtları tutmak, bazen defalarca baştan başlamayı gerektirdi. İşte bu tekrar tekrar başlama girişimlerinin bütün iletişim yükünü, koordinasyonunu Ezgi Civelek başarıyla yürüttü. Canlı kayıtlar, yönetmenimiz Kaan Can Bircan’ın öncülüğünde özverili dikkat ve usta dokunuşlarla tutuldu. İncelikli çalışmalarından dolayı bütün arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ederiz. Bütün bu çalışmaların fotoğraf gerçekliğinden resim gerçekliğine dönüşmesi, sayfa düzeniyle teknik hazırlık aşamalarını Ali Çağan Uzman üstlendi. Ortaya çıkan kitabın son okumasını Fatih Murat Tekbaş yaptı. Yüz Yüze Konuşmalar: Yaşayan Edebiyat’a emeği geçen ve burada adını anamadığımız bütün ekip arkadaşlarımıza minnettarız. Bu projeyi sahiplenmesinden ve verdiği destekten dolayı Telif Hakları Derneği’ne ve Cafer Vayni’ye ayrıca müteşekkiriz. Uzun, zor, özverili bir süreç gerektiren bu projenin tamamlanması için hiçbir özveriden kaçınmayan MG Medya’ya ve Mehlika Gider’e şükran borçluyuz.
Son olarak, Yüz Yüze Konuşmalar: Yaşayan Edebiyat’ın bizden ve ilk olmaktan kaynaklanan hatalarının mazur görüleceğini umarız. İki hacimli cilde ancak elli sanatçımızla yapılan söyleşiler sığabildi. Hiç kuşkusuz bu program, belli bir kuşağın altındaki yazar ve sanatçıların söyleşilerinden oluşan yeni bir çalışma yapılınca tamamlanmış olacak.
Abdurrahim KARADENİZ
Yayın Kurulu Adına